Ana Sayfa

Nemrut Tarihi

Resim Arsivi

Kahta'ya Ulasim

Kahta Tarihi ve Spor Takimlari

Adiyaman Tarihi

Excursions to Nemrut

kahta  Turkuleri ve Maniler

Sevgi Sozleri

Siir Demeti

Folklor ve Muzik

Kahtadan Haberler

Guest Book

Photoalbum

Siir Kosesi



SiiRDE
once siirde sevdim kavgayi
ozgurlugu kelime kelime siirde
Misra misra sevdim yasamayi
ofkeyi de sevinci de
Senin isikli gunlerin
Benim iyimser dostlarim
Hepsi hepsi siirde
Ne varsa yitirdigim
Butun bulduklarim siirde
Kafiyeden once gelen
Sevgilerimiz mi sade
Surgun de var
Hapis de


Rifat Ilgaz




SUSARAK
Gunes altinda soylenmedik soz yokmus..
Bu yuzden geceleri soyluyorum sevdigimi..
Ne gece ne gunduz yokmus soylenmemis soz..
Bende soylenmisleri soyluyorum yeni bicimde..
Hic bir bicim kalmamis dunyada denenmedik...
Bende susuyorum sevgimi saklayip icimde....
Duyuyorsun degilmi suskunlugumu nasil haykiriyor...
Susarak sevgisini ilan eden cok var sevgilim ...
Ama bir baska seven yok benim sustugum bicimde


AZiZ NESIN.....


SEVDAN BENi
Terketmedi sevdan beni,
Ac kaldim, susuz kaldim,
Hayin, karanlikti gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparca...
Ve ellerim, kelepcede,
Tutunsuz uykusuz kaldim,
Terketmedi sevdan beni


AHMET ARiF.....



SiVEREKLi SEHO
sokulsan rahmanlarin seho dag ruzgari kokardi
opsen kildi seho, koklasan duman

bilmezdi salvarinin renginin neden degistigini
ve kentte
duvar yazilarinin neden eksildigini

siverek ovasina aksam inerdi
seho avluda tutun sarardi geceleri
sorsam birilerine:
-seho ne bilirdi derdi...
oysa
o,
bildigi kadar
ve bildigi gibi yasardi
ilkmayis sabahlarinin guzelligini
bozkiri,
yagmuru
ve nal seslerini

daha
cinlar kulaklarimda bir buruk ezgi
oksuzlugumdu kusatilmis siverek geceleri





Yilmaz ODABASi.



SiiR VE SEVDA
Pervasiz bir avci gibi bazen
Butun yollari tutabilir siir
O zaman onun menziline ancak
Sevdayi kusanarak girilebilir



Ahmet TELLi





SUNU
Filler mezarliginda fil oluleri
Ve belki birkac da siir bulursunuz
Ki o siirler kendi olumlerini sezen
Birer kuguydular kuytu sularda



Ahmet TELLi


YIKILMA SAKIN
Kotu sey uzakta olmak
Dostlarindan, sevdigin kadindan
Yasaklanmak butun yasantilara
Seni tamamlayan, arindiran
Kapatildigin dort duvar arasinda
Saglikli, genc bir adam olarak

Neler gelmez ki insanin aklina
Sevincli, ozgur gunlere dair
Kalmistir yuzlerce yil uzakta
Onunla ilk kez opustugun sehir
Aci, zehir zemberek bir huzun
Kalbinden girtlagina dogru yükselir

Goruyorsun iste kucuk adamlari
Kohnemis silahlariyla saldiran sana
Kimi tutsak duşmus kendi dünyasina
Kimisi dupeduz halk dusmani
Diren öyleyse, diren, yilma
Yurut daha bir inatla kavgani

Babeuf'u hatirla, Nazim Hikmet'i
Bir umut atesi gibi parlayan zindanlarda
Hatirla Danko'nun tutusan kalbini
Karanliklari yırtmak arzusuyla
Ve fasizme karsi, zulme, zorbaliga
Duşun acilar icinde vurusan kardesleri

Elbette vardir bir diyecegi, bir haberi
Bir kacağa cay sunan Kürt kadinlarinin
Daglar dilsizdir yalcindir
Ama gun gelir bir diyecegi olur onlarin da
Ve daglar, issiz tarlalar basladi mi konusmaya
Susmazlar bir daha, soz artik onlarindir

Kotu sey uzakta olmak
Dostlarindan, sevdigin kadindan
Yasaklanmak butun yaşantilara
Seni tamamlayan, arindiran
Ama bir devrimciyi hakli kilan
Biraz da acilardir unutma

Yikilma sakin gecerken gunler
Yaralayarak gencligini
Onurlu, guzel geleceklerin
Biziz habercileri dusun ki
Ve halkin bagrinda bir inci gibi
Buyüyup gelismektedir zafer...



Ataol Behramoglu




AY
Yürek kemigiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
misafir oyuncu bir terkedis bicimi
ile ellerim vucudunun promiyeri!

Ayni ahir adina kosan acilarimiz var bizim!
amator balikcinin legeninde iki istavritiz seninle
olume bes kala olumle canli telefon baglantisi kuran!

dibi senin askinda gizlenen kirilgan bir aysberg bu tufan !



kucuk iskender




keklikler iner kahta cayina



keklikler iner kahta cayina akşam ustleri
sirtlarinda bebeleri,urkek ve huzunlu gozleriyle
kadinlar iner.
koyun kokulari karisir insan kokularina
turkuler soylenir agitlar yakilir
destanlar yaratilir sevdalar ustune
oysa ne sakine sakinedir artik
allı pullu fistanlar icinde
ne krali kraldir kommagenenin
nede firati hircin
siz evlerinize cekilirken aksam ustleri
sevinci paylaşmayı huzura dizilir
tesbih taneleri gibi cenanlar
kara bahtlari gibi gun gormemis ipsiz tozlu yollara
burda ne gunduzle sarmas dolas olabilmis insanlar
nede kara geceyle doyasiya surup gitmis bir destandir
yuz yillardir kimliksiz ve yoksukluk kiyasiya
irgatlar iner kahta cayina aksam ustleri terli bedenleri
esmer yüzleri ve ufka bakan kara gozleri ve kara salvari icinde
kara yazgilarina haykirir gibi utanir titrer ve solar
nar gibi kizararak gunes konar gocmen bir kus gibi
nemrutun doruklarına gece
insanlar iner kahta cayina aksam ustleri yuzlerinde kederleri turkulerinde
ofkeleri
bir gulumseyen ciksa eminim dunyayi saracak yurekleri....