|
|
SiiRDE once siirde sevdim kavgayi ozgurlugu kelime kelime siirde Misra misra sevdim yasamayi ofkeyi de sevinci de Senin isikli gunlerin Benim iyimser dostlarim Hepsi hepsi siirde Ne varsa yitirdigim Butun bulduklarim siirde Kafiyeden once gelen Sevgilerimiz mi sade Surgun de var Hapis de
Rifat Ilgaz
|
|
SUSARAK Gunes altinda soylenmedik soz yokmus.. Bu yuzden geceleri soyluyorum sevdigimi.. Ne gece ne gunduz yokmus soylenmemis soz.. Bende soylenmisleri soyluyorum yeni bicimde.. Hic bir bicim kalmamis dunyada denenmedik... Bende susuyorum sevgimi saklayip icimde.... Duyuyorsun degilmi suskunlugumu nasil haykiriyor... Susarak sevgisini ilan eden cok var sevgilim ... Ama bir baska seven yok benim sustugum bicimde AZiZ NESIN.....
|
SEVDAN BENi Terketmedi sevdan beni, Ac kaldim, susuz kaldim, Hayin, karanlikti gece, Can garip, can suskun, Can paramparca... Ve ellerim, kelepcede, Tutunsuz uykusuz kaldim, Terketmedi sevdan beni
AHMET ARiF.....
|
|
|
SiVEREKLi SEHO sokulsan rahmanlarin seho dag ruzgari kokardi opsen kildi seho, koklasan duman
bilmezdi salvarinin renginin neden degistigini ve kentte duvar yazilarinin neden eksildigini siverek ovasina aksam inerdi seho avluda tutun sarardi geceleri sorsam birilerine: -seho ne bilirdi derdi... oysa o, bildigi kadar ve bildigi gibi yasardi ilkmayis sabahlarinin guzelligini bozkiri, yagmuru ve nal seslerini daha cinlar kulaklarimda bir buruk ezgi oksuzlugumdu kusatilmis siverek geceleri Yilmaz ODABASi.
|
SiiR VE SEVDA Pervasiz bir avci gibi bazen Butun yollari tutabilir siir O zaman onun menziline ancak Sevdayi kusanarak girilebilir
Ahmet TELLi
|
|
|
SUNU Filler mezarliginda fil oluleri Ve belki birkac da siir bulursunuz Ki o siirler kendi olumlerini sezen Birer kuguydular kuytu sularda
Ahmet TELLi
|
YIKILMA SAKIN Kotu sey uzakta olmak Dostlarindan, sevdigin kadindan Yasaklanmak butun yasantilara Seni tamamlayan, arindiran Kapatildigin dort duvar arasinda Saglikli, genc bir adam olarak Neler gelmez ki insanin aklina Sevincli, ozgur gunlere dair Kalmistir yuzlerce yil uzakta Onunla ilk kez opustugun sehir Aci, zehir zemberek bir huzun Kalbinden girtlagina dogru yükselir Goruyorsun iste kucuk adamlari Kohnemis silahlariyla saldiran sana Kimi tutsak duşmus kendi dünyasina Kimisi dupeduz halk dusmani Diren öyleyse, diren, yilma Yurut daha bir inatla kavgani Babeuf'u hatirla, Nazim Hikmet'i Bir umut atesi gibi parlayan zindanlarda Hatirla Danko'nun tutusan kalbini Karanliklari yırtmak arzusuyla Ve fasizme karsi, zulme, zorbaliga Duşun acilar icinde vurusan kardesleri Elbette vardir bir diyecegi, bir haberi Bir kacağa cay sunan Kürt kadinlarinin Daglar dilsizdir yalcindir Ama gun gelir bir diyecegi olur onlarin da Ve daglar, issiz tarlalar basladi mi konusmaya Susmazlar bir daha, soz artik onlarindir Kotu sey uzakta olmak Dostlarindan, sevdigin kadindan Yasaklanmak butun yaşantilara Seni tamamlayan, arindiran Ama bir devrimciyi hakli kilan Biraz da acilardir unutma Yikilma sakin gecerken gunler Yaralayarak gencligini Onurlu, guzel geleceklerin Biziz habercileri dusun ki Ve halkin bagrinda bir inci gibi Buyüyup gelismektedir zafer... Ataol Behramoglu
|
|
|
AY Yürek kemigiyle lades tutuşuyor iki çocuk! misafir oyuncu bir terkedis bicimi ile ellerim vucudunun promiyeri! Ayni ahir adina kosan acilarimiz var bizim! amator balikcinin legeninde iki istavritiz seninle olume bes kala olumle canli telefon baglantisi kuran! dibi senin askinda gizlenen kirilgan bir aysberg bu tufan !
kucuk iskender keklikler iner kahta cayina keklikler iner kahta cayina akşam ustleri sirtlarinda bebeleri,urkek ve huzunlu gozleriyle kadinlar iner. koyun kokulari karisir insan kokularina turkuler soylenir agitlar yakilir destanlar yaratilir sevdalar ustune oysa ne sakine sakinedir artik allı pullu fistanlar icinde ne krali kraldir kommagenenin nede firati hircin siz evlerinize cekilirken aksam ustleri sevinci paylaşmayı huzura dizilir tesbih taneleri gibi cenanlar kara bahtlari gibi gun gormemis ipsiz tozlu yollara burda ne gunduzle sarmas dolas olabilmis insanlar nede kara geceyle doyasiya surup gitmis bir destandir yuz yillardir kimliksiz ve yoksukluk kiyasiya irgatlar iner kahta cayina aksam ustleri terli bedenleri esmer yüzleri ve ufka bakan kara gozleri ve kara salvari icinde kara yazgilarina haykirir gibi utanir titrer ve solar nar gibi kizararak gunes konar gocmen bir kus gibi nemrutun doruklarına gece insanlar iner kahta cayina aksam ustleri yuzlerinde kederleri turkulerinde ofkeleri bir gulumseyen ciksa eminim dunyayi saracak yurekleri....
|
|
|
|
|
|
|
|